Sinema tarihinin en önemli filimlerinden biri olarak görülüyor ancak sinemanın sessiz dönemine ait bir örnek olarak günümüz seyircisini etkileyecek bir yönü kalmamış gibi.
Propagandasını yaptığı ideoloji bile yargılandı ama filmin dokunulmazlığı hala devam ediyor. Bunda filmin ideolojisiyle romantik bağlar geliştiren insanların filme yaptıkları güzellemelerin etkisi büyük sanırım. Eski tüfek Komünistler çekildikçe film tabu olmaktan çıkacaktır umarım.
Bebek arabasının merdivenlerden inişi Dokunulmazlar’da, gemiye çekilen bayrağın kırmızılığının gösterilmes benzeri bir sahne Schindler’in Listesi filminde yer almış.
Kazak askerlerin Odessa merdivenlerinden indiği gösterilirken paralel kurguyla yere düşen insanlar gösteriliyor. Üst bir açıdan yapılan bir çekimde askerlerin önünde kimse görünmüyor. Bebeğin annesinin vurulduğu sahnede ise başka bir paralel akış sahnesine geçiş biraz sırıtmış gibi. Bu gibi hatalara pek değinilmiyor filmi ele alanlar tarafından. Dediğim gibi, film henüz sol sinemacıların tabusu.
Kazak askerlerin bir hizada yürüşü bana robot askerleri çağrıştırdı. Aslan’lı metaforlar da anlamlıydı. Zorlayınca uçan kuşlara bile anlam yüklemek mümkün ama sanırım bunun gibi gözümüze sokulan birkaç tanesiyle yetinmek de mümkün hatta gerekli.
Eisenstein’in kurgusunda ardarda gelen ağzı açık yüz ve ağız çekimlerinin bağırmayı ifade etmesi sessiz sinema için iyi bir çözüm ama marka haline getirilmiş bir isme gönderme yapmak için bunu sesli filmlerde yapanlar var. Nihayet bu saçmalığın anlamlı kaynağını bulmuş oldum. Şimdi sanat filmi çektiğini iddia edip bağıran ağız gösterenlere “…ama Potemkin Zırhlı’sı sessiz filmdi, sen sesli film çekmişsin, ne gerek var şimdi bu anlamsızlığa. bunu yapan adamlar bir ses, bir anlatım sorununu çözmek için yapmışlar, senin amacın ne?” diye sorabilirim artık
Son olarak yine de paralel kurgu fikrinin ve sinemada kurgunun öneminin anlaşılmasına yaptığı katkıların belirtilmesi gerek diyeyim
Yorum Gönder