Latince kökenli olmasına ve asıl anlamı ekip biçme,tarım olmasına rağmen Kuzey Avrupa dillerinde sonradan kazandığı anlamları nedeniyle Türkçe’ye giren kültür kelimesinin ekin, ürün yetiştirme anlamı günümüz Türkçe’sinde yan anlam olarak -örneğin kültür mantarı- algılanmaktadır. Kelime Türkçe’deki yolculuğuna:
1. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü;
2. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü;
3. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi;
4. Bireyin kazandığı bilgi, anlamlarıyla devam etmektedir.
Kültürün ekin anlamı dışındaki insan yapıp etmelerinin bir ifadesi olarak kullanılmasına dair anlamı için milat olarak Voltaire’in kullanımı kabul edilir: “Latince cultura, toprağa bir şeyler ekip ürün almak, üretmek anlamlarında kullanılıyordu. Voltaire Fransız Devrimi öncesinde culture'ü insan zekâsının oluşumunu ve gelişmesini belirleyen bir terim olarak kullanınca, sözcük değişik bir anlam kazanmış oldu.”*
Bu sonradan kazanılmış anlamı üzerine çeşitli düşünürlerin farklı tanımlar yapmalarıyla kelimenin güncel bağlamı yerleşmeye başlar. Bu tanımlardan birkaçı şöyledir: “’Kültür, bir toplumun tüm hayat biçimidir.’ R.Linton; ‘Kültür, belli bir düşünceler sistemi ya da bütünüdür.’ C.Wissler; ‘Kültür, büyütülerek bilimsel ekrana yansıtılmış bireysel psikolojidir.’ P.Benedict; ‘Kültür, toplumdaki geçmiş davranışların biriktirilerek aktarılan sonuçlarıdır.’ L.J. Carr; ‘Kültür, insan gereksinmelerinin karşılanması için doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak çalışan araç ve gereçler ile gelenek görenekler ve bedensel veya düşünceyle ilişkili alışkanlıkların tümüdür.’ B. Malinowski”** Bu tanımlardan da çıkarılabileceği gibi kültür, özellikle Kuzey Avrupa’da Aydınlanmayla başlayan ve yeni üretilmiş (modernus) bir maddî ürün veya hal hakkında olduğu için gelenek gibi dinle ve atalardan kalan birikimle yoğun ilişkili bir kavramla açıklanamayacak bir yaşam bilgisi birikimini ifade etmek ihtiyacı için tazelenmiştir. Yani yeni bir tekniğin nasıl kullanılacağı, ilk defa karşılaşılan bir toplumla nasıl ilişki kurulacağı, o güne kadar soylular tarafından yönetilen ülkenin halk tarafından nasıl yönetileceği gibi gelenekte bilgisi yer almayan durumlar hakkında oluşan birikim için; Kuzey Avrupa Toplumunda modern olan, geleneksel olmayan her durum hakkında oluşturulan yaşam bilgisini ifade etmek için hissedilen ihtiyaç kültür kelimesiyle karşılanır. Ayrıca bu toplumlarda oluşmaya başlayan bu yeni yaşam bilgisi birikiminin ve bu değişimlerin bir kısmını görüp yaşayarak, bir kısmından ilk anda haberdar olarak hayatında radikal değişimler yaşamış insanların bu durumları da kültür(lü) kavramı ile karşılanır olmuştur.
Bir diğer açıdan kültür, sürekli büyüyerek gelişen bu birikim, nasıl bazı insanları kültürlü olarak olumlayan bir bağlam oluşmasına neden olmuşsa aynı şekilde, bu birikimi oluşturmuş toplumları da olumlar şekilde ve örneğin yüksek kültürlü toplumlar veya toplumun yüksek kültürlü kesimi veya yüksek kültür ürünleri gibi ifadelerin denk düştüğü bağlamları işaret etmek için de kullanılır hale gelmiştir.
Daha geniş bir bağlamda ise medeniyet (civilization) ve uygarlık kelimelerinin denk düştüğü bir anlama da karşılık gelir. Bu yönüyle ele alındığında ise daha burada ötesi ve şimdi ötesi yani daha küresel ve geniş zamanlı bir bağlama kavuşan kültür kavramı, siyasal hatta emperyal bir kisveye bürünür. Kültürün bu seviyedeki anlamı için “hâkim kültür” ifadesinin kullanılması daha uygun görünmektedir.
Bu çalışma çerçevesinde, kültür, sadece yeni yaşambilgisi birikimini karşılayan, yani görenek anlamıyla değil, artık sahip olduğu geniş anlamlar kümesi nedeniyle gelenek, anane, örf ve töreyi kapsayan bir
genel kavram olarak kullanılacaktır. Yani kültür canlının birikimli tavırlarıdır; yetişme ve yetiştirmedir.
* Şerafettin Turan, Türk Kültür Tarihi – Türk Kültüründen
Türkiye Kültürüne ve Evrenselliğe, 7. Baskı, Bilgi Yayınevi, Ankara 2014,
s. 15
** Şerafettin Turan, Türk Kültür Tarihi – Türk Kültüründen
Türkiye Kültürüne ve Evrenselliğe, s. 17
Yorum Gönder