Umarım bu çalışmanın dert edindiği sorunlara kısmen de olsa ortak edebilmişimdir sizi (Aynı frekansa girme anlamında). Daha önce de bahsettiğimiz gibi başlangıç olarak kelimeler ve anlamları sorunumuz var. Bunu çözmeden bir gelişme göstermemiz pek mümkün değil. Karmaşanın yoğunlaştığı yerlerden biriyse kültür, medeniyet ve uygarlık kelimelerinin aynı veya yakın anlamlarda yani birbirlerinin yerine kullanılabilmeleri ya, işte o yumağı çözemey çalışıyoruz henüz. Şimdi o yumaktan bir ucu ayrı saracağız: İnsanlık.
İnsanlık, aslen “İnsanların tümü, insanca davranma, insan sevgisi” şeklinde tanımlanması nedeniyle, insanî birikimlerden çok insan türüne vurgu
yapan bir kelimedir. Ancak özellikle kültür, medeniyet ve uygarlık kelimeleri etrafında oluşan arışıklığın bir nebze olsun rahatlatılabilmesi için; medeniyet (civilization) için Toynbee’nin “Belki, içinde bütün İnsanlığın, herkesi kapsayan tek bir ailenin üyeleri olarak, tam bir uyum halinde yaşayabilecekleri bir toplum durumunu yaratmak için girişilmiş bir çaba şeklinde tanımlanabilir”* ifadesiyle önerdiği anlamı, dolayısıyla insanlığın tüm birikimini ifade etme anlamını, kültür, medeniyet, uygarlık kelimelerinden birine yüklemek yerine, insanlık kelimesine yüklemek daha uygun olacaktır. Böylece, hem belirli bir dönem, yöre ve toplumdan bağımsız olarak tüm insanlığın ortak birikimini ifade edecek bir kavrama olan ihtiyacın giderilmesi mümkün olur hem de medeniyet kelimesinin anlam yükü azalmış olur.
Hasılı, “insanlığın ortak birikimi“ ve “insan uygarlığı“ gibi kullanımların yerine sadece İnsanlık kelimesini kullanmak daha anlamlı olacaktır. Hatta Toynbee’nin de tartıştığı şekilde uygarlık bir tane midir -ve dolayısıyla ona ulaşmış olan da bir tane mi olur (Yani Batı mı uygardır sadece)- yoksa başka uygarlıklar da var mıdır, gibi bir sorunun cevabını da uygarlık (civilization anlamında) gibi bu bağlamda yorulmuş bir kelimeyle vermek yerine İnsanlık gibi daha ortak birikimimize, ortak kökenimize atıf yapan bir kelimeyle vermek daha uygun olacaktır. (Şimdi şu soruyu tekrar soralım; “bir tane mi uygarlık vardır yoksa farklı uygarlıklar da var mıdır“; şimdi aynı soruyu insanlık kelimesiyle birlikte soralım “bir tane mi insanlık vardır yoksa farklı insanlıklar da var mıdır?“ Bu durumda sanırım insanlık gibi hepimizin zaten halihazırda dahil olduğumuz, üyesi olduğumuz bir ortak uygarlığın kabulü, Batı’nın -ve tabii şirazesinden çıkmış başka herhangi bir uygarlığın- uygarlığı kendine mahsus bir kültürel seviye olarak görmesinin de ilacı olur.) Benzer şekilde örneğin doğal ortamdan kültür ortamına dönen birinin sarfettiği “medeniyete kavuşmak“ yerine de yine insanlık kelimesinin kullanılması daha güzel bir çağrışıma neden olur: “insanlığa kavuştuk“ Bereketli bir konuymuş demek ki hasılı sermayesinden geniş oldu :D
* Arnold Toynbee, Tarih Bilinci, s. I/46
Yorum Gönder