Anane kelimesi Arapça kökeni açısından rivayet (an’ane) anlamına gelse de sonradan Osmanlı Kültüründe bugünkü geleneğin (tradition) karşılık geldiği anlamı kazanmıştır. Güncel olarak ise kelimeye Cumhuriyet döneminde gelenek kelimesi ile karşılık bulunduğundan ve gelenek kelimesi yoğun olarak kullanıldığından artık özel olarak işaret edebileceği bir anlam pratik olarak kalmamıştır. Ancak, anane, rivayet anlamıyla, gelenek kelimesine yüklenmiş bir anlamı, etimolojsinden uzaklaşmadan yüklenebilir.
Geleneğin, bir toplumun kadim zamanlardan beri birikegelen yaşam bilgisi olması gerçeğinden hareketle, mitolojilere ve anonimliğe de dayanan ve dolayısıyla yazılı kaynaklardan çok, nesilden nesile rivayetle
aktarılan bir kısmının olacağı da aşikârdır. Bu kökeni belirsiz birikim, bir toplumun kültürünün ve dilinin karakteristiğini; örf kelimesinde de değinileceği üzere, toplumsal bellekte kendiliğinden yer etmediği halde, seçilerek yazılan, siyasî nedenlerle yeniden üretilen, yorumlanan bir inşa geleneğe nispetle daha fazla belirleyebilir. Dolayısıyla sadece mitlerden ibaret olmadığı için mitolojiye eşitlenemeyecek, anonimliğe de denk düşecek bir takım geleneksel öğeler için ananevi (rivayetsel) bir gelenek alt başlığına da ihtiyaç vardır. Çünkü atasözleri, deyimler vb. çoğu zaman mitolojik değillerdir. Bu nedenle, anane kelimesinin tıpkı örf gibi, bir gelenek kaynağı anlamında kullanılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Yorum Gönder