Kısa bir süre önce popülerleşmiş olsa da aslında uzun bir zamandır var olan ve daha çok Bitcoin örneğinden bildiğimiz dijital para meselesi hakkında kısmen komplo teorisi kısmen futuristik bir bakış içeren bi kaç fikir serdedeceğim. Konuyu derinlemesine bilgi ve tecrübeyle incelemiş değilim ama genel bir mantıkla ele alacağım. Dolayısıyla size hatalı gelen yönleri için yorumlarınızla beni de aydınlatırsanız memnun olurum
Bu meselenin çeşitli yönlerinden birinin benim zihnimdeki geçmişi SETI isimli ve hatırladığım kadarıyla Berkley Üniversitesi kaynaklı bir bilimsel araştırma hakkında 90'lı yılların sonunda okuduğum bir bilgiye dayanıyor. Bu araştırma uzaydan gelen radyo dalgalarının incelenmesi hakkında. Amacı ise bu dalgalar arasında anlamlı bir bilgi var mı ve dolayısıyla bunu gönderen bir dünya dışı yaşam kaynağı olabilir mi tespit etmek. Uzaydan gelen çok miktardaki bu verinin incelenmesi için elbette büyük bir işlem gücüne ihtiyaç var. Bu sorunu çözmek için bir program aracılığıyla dünya üzerindeki bir çok gönüllünün bilgisayarını kendilerinin kullanmadıkları zamanlarda kullanacak bir sistem kurmuşlar. Yani veri dilimlere ayrılıyor. Bu araştırmaya katkı sunmak için gönüllü olan ve programı bilgisayarına kuran kişilerin bilgisayarına işlenmek üzere internet üzerinden gönderiliyor. Gönüllülerin bilgisayarları bu veriler üzerinde gerekli işlemleri yapıp eğer anlamlı olabilecek bir bilgiye ulaşılırsa program "dünya dışından bir mesaj bulmuş olabilirsiniz" benzeri bir uyarı veriyor ve bu bilgi daha ayrıntılı bir şekilde SETI tarafından inceleniyor. Şu ana kadar bu uyarıyı bi kaç kere almış gönüllüler ama henüz dünya dışı bir yaşam belirtisine kesin olarak ulaşılamamış görünüyor.
Büyük miktardaki verinin işlenmesi için dünya çapında yaygın bir bilgisayar ağının kullanılmasının ilk örneği muhtemelen SETI değildir ancak 90'lı yıllarda Web'in büyümesi ile birlikte böyle bir ağın ulaşabileceği bilgisayar sayısının kısa bir sürede çok artması ve dolayısıyla ulaşılabilecek işlem gücünün çok büyümesi nedeniyle SETI bu gücü kullanma anlamında yapılan önemli bir girişim örneği olarak dikkate değer bir örnektir bence.
Böyle bir işlem gücüne yukarıda bahsettiğim gibi SETI türünden bir bilimsel araştırmada ihtiyaç duyulabileceği gibi örneğin bir atom bombasının etkilerini simüle eden bir programın çalışması için ya da bir yapay zekanın çalıştırılması için de ihtiyaç duyulabilir.
Coin meselesine gelince... Üretim mantığı yaklaşık şu şekilde: Tıpkı SETI gibi bir yazılım aracılığıyla, bu yazılımı kullanan bilgisayarlara iş parçacıkları gönderiliyor. İşlemciler bu verileri işleyip bir sonuç üretiyor ve bu sonuç oranında Coin kazanmış olunuyor.
Bu kısa açıklamadan görülebileceği gibi mekansal ve donanımsal olarak doğrudan bağlı işlemciler içeren normal süper bilgisayarlar gibi, çalışma zamanı, mekanı ve ağ üzerinden bağlı olmaları gibi farklılıklarına rağmen tıpkı bir süper bilgisayar gibi aynı iş üzerinde çalışabilen bir bilgisayar sisteminden yani bir "süper bilgisayardan" bahsediyoruz aslında, Coin üreten sistemlerde. Burada akla şu soru geliyor doğal olarak: Bu "süper bilgisayarlar neyi hesaplıyorlar?" Coincilerin açıklamalarına göre yapılan hesaplamalar aslında örneğin Bitcoinle yapılan işlemlerin güvenliği ve doğrulanması ile ilgili bilgiler. Ancak ortada bir ilginçlik var: Şu an yeryüzünde Bitcoin üretme ile meşgul olan bilgisayarların işlem gücü için insanlığın sahip olduğu en büyük işlem gücü deniliyor. Bir diğer açıdan Bitcoin üreten bilgisayarlar için harcanan enerji dünyanın tüm enerji ihtiyacının %30 deniliyor. Bu bilgiler abartılı gelebilir belki ama Çin'in ABD'yi geçtiği şeklinde lanse edilen geleneksel süper bilgisayarda 8000 bin işlemci olduğunu hatırlayalım. Çin'de öyle Bitcoin madencilerinden bahsediliyor ki sadece birinde 8000 ekran kartı, yani işlemci olabilir.
SETI gibi gönüllülüğe dayalı bir ağa katılım muhtemelen oldukça sınırlı kalmıştır ancak özellikle Coin piyasasının yükseldiği zamanlarda çok ciddi kazançların elde edilebileceği bir sektör halini almış bu işte gerçek anlamda "en süper bilgisayar"dan bahsettiğimiz ortada yani.
Böyle bir bilgisayarın işleyebileceği bilgi miktarının farkında olan birileri elbette benim gibi sormuştur "bu bilgisayar gerçekten hangi bilgiyi işliyor?" diye. Bu kısım biraz komplo teorisine kayacak: Eğer söylendiği gibi Bitcoin üreticileri yani madencileri gerçekten sadece Bitcoin ile yapılmış işlemlerin kayıtlarını tutmak, doğrulamak ve güvenliğini sağlamakla meşgullerse o halde Bitcoin bir kısır döngü gibi kendi kendini besleyen, enerji tüketiminden başka hiçbirşey "üretmeyen" ve hiçbir gerçeklikle bağlantısı olmayan koca bir balona dönüşmüş oluyor. Yok, arka planda başka bir takım hesaplamalar yaptıran bir "süper bilgisayar" sistemiyse, Bitcoin üreticileri kimin için neyi hesaplıyorlar?
Yazı biraz uzadı. Kalan kısmını yeni bir yazıya kaydıralım...
Bu meselenin çeşitli yönlerinden birinin benim zihnimdeki geçmişi SETI isimli ve hatırladığım kadarıyla Berkley Üniversitesi kaynaklı bir bilimsel araştırma hakkında 90'lı yılların sonunda okuduğum bir bilgiye dayanıyor. Bu araştırma uzaydan gelen radyo dalgalarının incelenmesi hakkında. Amacı ise bu dalgalar arasında anlamlı bir bilgi var mı ve dolayısıyla bunu gönderen bir dünya dışı yaşam kaynağı olabilir mi tespit etmek. Uzaydan gelen çok miktardaki bu verinin incelenmesi için elbette büyük bir işlem gücüne ihtiyaç var. Bu sorunu çözmek için bir program aracılığıyla dünya üzerindeki bir çok gönüllünün bilgisayarını kendilerinin kullanmadıkları zamanlarda kullanacak bir sistem kurmuşlar. Yani veri dilimlere ayrılıyor. Bu araştırmaya katkı sunmak için gönüllü olan ve programı bilgisayarına kuran kişilerin bilgisayarına işlenmek üzere internet üzerinden gönderiliyor. Gönüllülerin bilgisayarları bu veriler üzerinde gerekli işlemleri yapıp eğer anlamlı olabilecek bir bilgiye ulaşılırsa program "dünya dışından bir mesaj bulmuş olabilirsiniz" benzeri bir uyarı veriyor ve bu bilgi daha ayrıntılı bir şekilde SETI tarafından inceleniyor. Şu ana kadar bu uyarıyı bi kaç kere almış gönüllüler ama henüz dünya dışı bir yaşam belirtisine kesin olarak ulaşılamamış görünüyor.
Büyük miktardaki verinin işlenmesi için dünya çapında yaygın bir bilgisayar ağının kullanılmasının ilk örneği muhtemelen SETI değildir ancak 90'lı yıllarda Web'in büyümesi ile birlikte böyle bir ağın ulaşabileceği bilgisayar sayısının kısa bir sürede çok artması ve dolayısıyla ulaşılabilecek işlem gücünün çok büyümesi nedeniyle SETI bu gücü kullanma anlamında yapılan önemli bir girişim örneği olarak dikkate değer bir örnektir bence.
Coin yani dijital para meselesinin bir diğer ayağının benim için anlamlı bilgisini ise 2017 yılında Çin'in ilk defa bir süper bilgisayarın kapasitesi anlamında ABD'yi geçtiği şeklindeki bir haberden edindim. Bu habere göre Çin ürettiği bir süper bilgisayarda yaklaşık 8000 işlemci kullanmış. Yani bu bilgisayar ile yaptırılacak bir işlemi aynı sürede -işlem süresini sadece işlemci miktarı belirlemez ama- kaba bir hesapla ortalama 8000 bilgisayar yapabilecek demektir.
Böyle bir işlem gücüne yukarıda bahsettiğim gibi SETI türünden bir bilimsel araştırmada ihtiyaç duyulabileceği gibi örneğin bir atom bombasının etkilerini simüle eden bir programın çalışması için ya da bir yapay zekanın çalıştırılması için de ihtiyaç duyulabilir.
Coin meselesine gelince... Üretim mantığı yaklaşık şu şekilde: Tıpkı SETI gibi bir yazılım aracılığıyla, bu yazılımı kullanan bilgisayarlara iş parçacıkları gönderiliyor. İşlemciler bu verileri işleyip bir sonuç üretiyor ve bu sonuç oranında Coin kazanmış olunuyor.
Bu kısa açıklamadan görülebileceği gibi mekansal ve donanımsal olarak doğrudan bağlı işlemciler içeren normal süper bilgisayarlar gibi, çalışma zamanı, mekanı ve ağ üzerinden bağlı olmaları gibi farklılıklarına rağmen tıpkı bir süper bilgisayar gibi aynı iş üzerinde çalışabilen bir bilgisayar sisteminden yani bir "süper bilgisayardan" bahsediyoruz aslında, Coin üreten sistemlerde. Burada akla şu soru geliyor doğal olarak: Bu "süper bilgisayarlar neyi hesaplıyorlar?" Coincilerin açıklamalarına göre yapılan hesaplamalar aslında örneğin Bitcoinle yapılan işlemlerin güvenliği ve doğrulanması ile ilgili bilgiler. Ancak ortada bir ilginçlik var: Şu an yeryüzünde Bitcoin üretme ile meşgul olan bilgisayarların işlem gücü için insanlığın sahip olduğu en büyük işlem gücü deniliyor. Bir diğer açıdan Bitcoin üreten bilgisayarlar için harcanan enerji dünyanın tüm enerji ihtiyacının %30 deniliyor. Bu bilgiler abartılı gelebilir belki ama Çin'in ABD'yi geçtiği şeklinde lanse edilen geleneksel süper bilgisayarda 8000 bin işlemci olduğunu hatırlayalım. Çin'de öyle Bitcoin madencilerinden bahsediliyor ki sadece birinde 8000 ekran kartı, yani işlemci olabilir.
SETI gibi gönüllülüğe dayalı bir ağa katılım muhtemelen oldukça sınırlı kalmıştır ancak özellikle Coin piyasasının yükseldiği zamanlarda çok ciddi kazançların elde edilebileceği bir sektör halini almış bu işte gerçek anlamda "en süper bilgisayar"dan bahsettiğimiz ortada yani.
Böyle bir bilgisayarın işleyebileceği bilgi miktarının farkında olan birileri elbette benim gibi sormuştur "bu bilgisayar gerçekten hangi bilgiyi işliyor?" diye. Bu kısım biraz komplo teorisine kayacak: Eğer söylendiği gibi Bitcoin üreticileri yani madencileri gerçekten sadece Bitcoin ile yapılmış işlemlerin kayıtlarını tutmak, doğrulamak ve güvenliğini sağlamakla meşgullerse o halde Bitcoin bir kısır döngü gibi kendi kendini besleyen, enerji tüketiminden başka hiçbirşey "üretmeyen" ve hiçbir gerçeklikle bağlantısı olmayan koca bir balona dönüşmüş oluyor. Yok, arka planda başka bir takım hesaplamalar yaptıran bir "süper bilgisayar" sistemiyse, Bitcoin üreticileri kimin için neyi hesaplıyorlar?
Yazı biraz uzadı. Kalan kısmını yeni bir yazıya kaydıralım...
Yorum Gönder