Yolda Olmak

Yol...

Kiminin işi, kiminin sırdaşı, kiminin arkadaşı.

Ekmek kazanmak için yol ile hemhal olanlar kadar, derdine derman bulmak için, yalnızlığını paylaşmak için yola revan olanlar da yolda bir hikaye bulmazlar mı?

Aradığımız ne? Çoğu zaman bir cevabımız yoktur ya, umudumuz da mı yoktur? Varlığını bile bilmediğimiz cevapları, yol gibi her yere gitmiş bir rehber ile de bulamayacak mıyız?

Hem, yol, sadece dünyayı mı dolaştırır? İçimizin girift haritasını da yola sersek...?

Her coğrafi yolculuk bir içsel yolculuğun yansımasıdır.

Öyleyse, aradığınızı bulmak için, kendinizi bulmak için yoldan uzak durmayın.

Yol, felsefe ve din... Birbirlerinden bu kadar beslenen üç koca kavram daha biraz zor bulunur. Boşuna sorulan bir soru değildir: Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı? Belki bir de sormak gerekir: Çok gezen mi mümindir, çok... Allah bilir doğrusunu. Yine de hacıların bir fikrini sormak lazım.

Yolcu yolunda gerek.

Yol olun, yol verin, yolda kalın.