çok kültürlülük bir distopyadır. garip biraz ama öyle. dünya doğası gereği çok kültürlü bir yerdir ve dünya için bunu özellikle belirtme ihtiyacı hissetmeyiz. öyleyse bu ifadeden kasıt, doğası gereği çok kültürlü olunan bir düzlem değil, daha çok bir kurgu zemin ve inşa edilmiş bir toplumsal yapının çok kültürlü olup olamayacağının tespitidir.
her kurgu doğaldan bir uzaklaşmadır. doğal şartlar altında insanın varlıkla ilişki kurma tarzı kültür iken ve insan coğrafyasına, genlerine, kutsalına, komşuluklarına göre geliştirdiği kültürü ile varlıkla gül gibi geçinip gidiyorken, dönem dönem birileri birlik sağlama adına bu farklı kültürleri biraraya toplama çabasına girişmiş ve inşa kavramlar etrafında doğal olmayan bir takım sınıflandırmalar, dizaynlar, ilişkiler geliştirerek emperyal güdülerini tatmin etme uğruna kültürleri aynılaştırmaya, benzeştirmeye hatta yok etmeye çalışmıştır. buna uydurulan kılıf ise, hakim olunan kültürlerin varlığını devam ettirmelerine izin verilecekmiş gibi bir algı oluşturmak için, çok kültürlülüktür. yani "biz öyle bir yapı inşa ettik ki içinde bir çok kültürden insan mutlu mesut yaşabilmektedir." demeye getirilir.
kusura bakmayın yok öyle birşey. insanın doğasında vardır kendinden olanı aramak ve onu kayırmak. bu durumda hakim kültürden değilseniz bir süre sonra hakim kültüre evrilmek zorunda kalırsınız. her ne kadar coğrafyanıza, kutsalınıza, genlerinize, komşu olduklarınızla kurmanız gereken ilişkilere aykırı olsa da yeni kültürünüz (hakim kültür) üye bireylerinizin kalbine ve toplumunuzun içine sızar.
burada kesinlike kapalı bir toplum savunusu yoktur. kültürler isteselerde istemeselerde sürekli bir alışveriş içindedirler. bu olağandır hatta olması gerekendir. ancak çok kültürlülük namına bile olsa bir çok kültürü bir araya getirenin kültürü mutlaka hakim kültürdür ve "sağlıklı" bir şekilde biraraya getirildikleri varsayılan kültürler için bu yokoluşun distopyasıdır.
burdan "ne emperyal davranın ne de emperyal olana boyun eğin" sonucu çıkar oldukça iyi bir sonuçtur ama ek olarak daha sarih ifade etmek için belirtmek isterim: evinizin içi sokağınızdan, sokağınız mahallenizden, mahalleniz ilçenizden, ilçeniz şehrinizden, şehriniz ülkenizden, ülkeniz başka ülkelerden daha insanidir sizin için. herhangi birindeki bir değişiklik kültürel bir değişikliktir aslen. yeni kültür avantajlar içerdiği kadar dezavantajlarda içerir. kaza uyup bi tarafını yırtan tavuk misali olmayalım nokta
her kurgu doğaldan bir uzaklaşmadır. doğal şartlar altında insanın varlıkla ilişki kurma tarzı kültür iken ve insan coğrafyasına, genlerine, kutsalına, komşuluklarına göre geliştirdiği kültürü ile varlıkla gül gibi geçinip gidiyorken, dönem dönem birileri birlik sağlama adına bu farklı kültürleri biraraya toplama çabasına girişmiş ve inşa kavramlar etrafında doğal olmayan bir takım sınıflandırmalar, dizaynlar, ilişkiler geliştirerek emperyal güdülerini tatmin etme uğruna kültürleri aynılaştırmaya, benzeştirmeye hatta yok etmeye çalışmıştır. buna uydurulan kılıf ise, hakim olunan kültürlerin varlığını devam ettirmelerine izin verilecekmiş gibi bir algı oluşturmak için, çok kültürlülüktür. yani "biz öyle bir yapı inşa ettik ki içinde bir çok kültürden insan mutlu mesut yaşabilmektedir." demeye getirilir.
kusura bakmayın yok öyle birşey. insanın doğasında vardır kendinden olanı aramak ve onu kayırmak. bu durumda hakim kültürden değilseniz bir süre sonra hakim kültüre evrilmek zorunda kalırsınız. her ne kadar coğrafyanıza, kutsalınıza, genlerinize, komşu olduklarınızla kurmanız gereken ilişkilere aykırı olsa da yeni kültürünüz (hakim kültür) üye bireylerinizin kalbine ve toplumunuzun içine sızar.
burada kesinlike kapalı bir toplum savunusu yoktur. kültürler isteselerde istemeselerde sürekli bir alışveriş içindedirler. bu olağandır hatta olması gerekendir. ancak çok kültürlülük namına bile olsa bir çok kültürü bir araya getirenin kültürü mutlaka hakim kültürdür ve "sağlıklı" bir şekilde biraraya getirildikleri varsayılan kültürler için bu yokoluşun distopyasıdır.
burdan "ne emperyal davranın ne de emperyal olana boyun eğin" sonucu çıkar oldukça iyi bir sonuçtur ama ek olarak daha sarih ifade etmek için belirtmek isterim: evinizin içi sokağınızdan, sokağınız mahallenizden, mahalleniz ilçenizden, ilçeniz şehrinizden, şehriniz ülkenizden, ülkeniz başka ülkelerden daha insanidir sizin için. herhangi birindeki bir değişiklik kültürel bir değişikliktir aslen. yeni kültür avantajlar içerdiği kadar dezavantajlarda içerir. kaza uyup bi tarafını yırtan tavuk misali olmayalım nokta
Yorum Gönder