Genelde taşrada görülmesine rağmen merkezi yerleşim birimlerinde de sıkça zuhur eden kötü huylardan birisidir, zayıflığını bulunan bir insanın o zayıflığını yaraya çevirene kadar eşelemek. Azıcık kendini idare edecek kadar aklı başında ama hafif zihinsel engelli biri ortalıkta bi görünmesin. Aman Allah, Allah yardımcısı olsun garibanın. Tamamen delirtene kadar yapılmayan kalmaz. Bu ne biçim bir kültürse, zaten düşenin yükünü hafifleteceğimize, gider gelir bir yükte biz atarız üzerine. Bu tür saçmalıklardan bahsedilince kimse kendi üzerine alınmaz ama…
Neden peki? Kendimizden daha aciz birini görünce adam olduğumuzu mu, güçlü olduğumuzu mu ya da üstün insan olduğumuzu mu sanıyoruz. Oysa unutulmaması gereken güzel bir mottoları vardır engelli STK larının, “Siz de bir engelli adayısınız”.. Siz zihinsel olarak normale daha yakın olabilirsiniz ama çocuğunuzun, kardeşinizin veya bi akrabanızın dalga geçilebilir(!) olarak doğmayacağının teminatı var mı elinizde?
Düşmüşüne bakarak eğlenebilen insanların yaşadığınız çevrede rahat hissetmesine izin vermeyin. Bu ne idüğü belirsiz kültürün yerleşmesine izin vermeyin, küçük de olsa bir tepki gösterin, gücünüz yetiyorsa fiilen karşı durun. Gücünüz yetmiyorsa bu tür tepkileri uygun şekillerde ve ortamlarda sürekli dile getirin de toplumsal eğitime bir katkınız olsun. Dalga geçmiyor olmanız sorumluluktan kurtulduğunuz anlamına gelmez. Dilsiz şeytan olmayalım aman ha.
Yorum Gönder